Muhammed B Yakub El Firuzabadi'nin kaleme aldığı 'Tefsir I Ibn Abbas 5 Cilt Takım', İslam'ın en temel ve en kapsamlı tefsir çalışmalarından biridir. Bu eser, İbn Abbas'ın (Allah ondan razı olsun) rivayet ettiği ayetlerin tefsirini, özellikle de Kur'an'ın anlaşılmasında kilit bir rol oynayan sahabelerin bilgisine dayanarak sunar. Eser, sadece ayetlerin lafızlarını açıklamakla kalmaz, aynı zamanda ayetlerin iniş sebepleri (esbab-ı nüzul), nesh ve nesih bilgileri, Kur'an'ın Kur'an ile tefsiri, Kur'an'ın Sünnet ile tefsiri ve sahabelerin kavilleri gibi derinlemesine ilmi konuları da ele alır. Firuzabadi, bu tefsirinde dilbilimsel derinliği, hadis ilmindeki titizliği ve fıkhi incelikleri bir araya getirerek okuyucuya Kur'an'ı anlama konusunda sağlam bir zemin sunar. Kitabın beş ciltlik bu takım hali, okuyucunun konuyu bütüncül bir şekilde kavramasına olanak tanır. Her bir cilt, belirli bir bölümü veya temayı ele alarak, okuyucunun ilgisine ve araştırma alanına göre derinleşmesini sağlar. Tefsirin ana teması, Kur'an'ın mesajını sahih rivayetler ve İslami ilimlerin temel prensipleri çerçevesinde açıklamak ve Müslümanların hayatlarına rehberlik etmektir. Hedef okur kitlesi, Kur'an ilimleri ile ilgilenen alimler, öğrenciler, ilahiyatçılar ve Kur'an'ın derin anlamlarını öğrenmek isteyen her seviyeden okurdur. Kitabın üslubu, klasik tefsir geleneğinin ağırbaşlılığını ve ilmi derinliğini taşırken, aynı zamanda anlaşılır bir dil kullanmaya özen gösterir. Benzer eserler arasında Taberi'nin Tefsir'i, Kurtubi'nin Tefsir'i, İbn Kesir'in Tefsir'i gibi klasik tefsirler ve günümüz alimlerinin çalışmaları sayılabilir. Ancak Firuzabadi'nin bu eseri, İbn Abbas'ın rivayetlerine odaklanması ve müellifin kendi ilmi birikimiyle harmanlanması açısından özgün bir yere sahiptir. Bu takım, özellikle İbn Abbas'ın müfessir kimliğini ve onun Kur'an'ı anlama metodolojisini öğrenmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynaktır. Eserin her bir cildi, kendi içinde bir bütünlük arz etmekle birlikte, beş cildin bir araya gelmesiyle Kur'an tefsiri alanında kapsamlı bir başvuru kaynağı oluşturmaktadır.

Muhammed B Yakub El Firuzabadi, İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük dilbilimcilerden, müfessirlerden ve muhaddislerden biri olarak kabul edilir. Hicri 8. (Miladi 14.) yüzyılda yaşamış olan Firuzabadi, özellikle Arap dili ve edebiyatı alanındaki çalışmalarıyla tanınır. İbn Abbas'ın Kur'an tefsirlerini derlediği ve kendi ilmî birikimiyle yoğurduğu 'Tefsir I Ibn Abbas 5 Cilt Takım' adlı eseri, onun tefsir ilmindeki derinliğini ve titizliğini gözler önüne sermektedir. Firuzabadi'nin biyografisi, onun hayatının büyük bir kısmını ilim öğrenmeye ve öğretmeye adadığını gösterir. Mekke, Medine, Kahire, Şam gibi dönemin önemli ilim merkezlerinde bulunmuş, birçok alimden ders almış ve sayısız öğrenci yetiştirmiştir. Üslubu, klasik Arap edebiyatının zarafetini ve dilbilimsel titizliğini yansıtır. Arap dilinin inceliklerine vakıfiyeti, tefsirlerinde ayetlerin dilsel ve gramatik boyutlarını derinlemesine incelemesine olanak tanımıştır. Hadis ilmindeki bilgisi de eserlerine ayrı bir değer katmış, sahih hadisleri kullanarak tefsirini sağlam bir zemine oturtmuştur. Firuzabadi'nin en önemli eserleri arasında kuşkusuz 'el-Kâmûs el-Muhît' adlı Arapça lugat kitabı başı çeker. Bu eser, Arap dilinin en kapsamlı ve en güvenilir sözlüklerinden biri olarak kabul edilir ve günümüzde de büyük bir otoriteye sahiptir. Bunun yanı sıra 'Besairu'z-Zevi'l-Besa'ir fi'l-Hadis' ve 'es-Sılat ve'd-Dürer' gibi eserleri de ilim dünyasında önemli yer tutar. Firuzabadi, yaşadığı dönemde herhangi bir resmi ödül sisteminin olmamasıyla birlikte, eserleriyle ve ilmiyle tüm İslam aleminde büyük saygı görmüş, 'Şeyhu'l-İslam' gibi unvanlarla anılmıştır. Onun ilmi şahsiyeti, özellikle Arap dilinin ihyası ve Kur'an tefsiri alanındaki çalışmalarıyla dönemin ve sonraki dönemlerin ilim anlayışını derinden etkilemiştir. Firuzabadi, Hicri 817 (Miladi 1415) yılında Kahire'de vefat etmiştir. Onun mirası, özellikle 'el-Kâmûs el-Muhît' ve 'Tefsir I Ibn Abbas' gibi eserleri aracılığıyla günümüze ulaşmakta ve ilim dünyasına ışık tutmaya devam etmektedir. Döneminin ilmi atmosferi, hadis ve fıkıh ağırlıklı olmakla birlikte, dilbilim ve tefsir çalışmaları da büyük önem taşımaktaydı. Firuzabadi, bu atmosferde hem dilbilimci hem de müfessir olarak öne çıkarak kendi alanında çığır açmıştır.